OYUN OYNAMAK BEBEĞİNİZLE ARANIZDAKİ BAĞI GÜÇLENDİRİR

OYUN OYNAMAK BEBEĞİNİZLE ARANIZDAKİ BAĞI GÜÇLENDİRİR

Bebeğinizle herkes oyun oynayabilir. Ama sizin oynamanızın yaratacağı bir fark vardır: bebeğinizle oyun oynamak aranızda oluşacak eşsiz ilişkinin, o özel “bağ”ın oluşmasını destekler ve kuvvetlendirir.

Oyun, bebekle ebeveynin birbirini tanıması için önemli bir araçtır. Keyifle gerçekleştirilen her aktivite onunla iletişim kurmak için bir yol olur, böylece kendinizi ona daha yakın hissedersiniz.
Oyun oynayarak güçlendireceğiniz aranızdaki bu bağın size mutluluk vermesi dışında bebeğiniz için hayati bir önemi de vardır: aranızda oluşacak bağı, bebeğiniz geri kalan hayatında diğer ilişkilerini kurarken model olarak alacaktır. Onunla kurduğunuz bağ, en yakınları dahil hayatı boyunca yaşayacağı tüm ilişkilerini, onun hayata ve kendine bakışını, kişiliğini, kısacası, yaşam kalitesini etkileyecek derecede önemlidir.

Bebeğinizin ileride kendine güvenen, sosyal ilişkilerde kendini rahat hisseden ve bu ilişkileri sürdürebilen, hayata olumlu bakan, problemlerle daha rahat başa çıkabilen bir birey olması için, onunla doğum sonrasında kuracağınız ilişkinin güvenli bir ilişki olması gerekmektedir.

Bu noktada aklınıza gelen ilk soru, “Peki, bebeğime nasıl güvenli bir ilişki kurabilirim?” olabilir.

İşte size bunun formülü: bebeğinizin ihtiyaçlarını doğru bir şekilde ve zamanında karşılayın!

İhtiyaçlarının istikrarlı bir şekilde ve zamanında giderilmesi sayesinde bebeğiniz sizinle olan ilişkisinde kendini güvende hissedecektir. İhtiyaçları bu şekilde karşılamış bebek,” olumlu benlik ” ve “olumlu dış dünya” algısını geliştirecektir.

Bu aşamada akla ikinci soru gelir: bebeğin ihtiyaçları tam olarak nedir?

Beslenmek, temizlenmek ve zihinde tutulmak!

Acıktığında doyurduğunuz, kirlendiğinde temizlediğiniz bebeğiniz için sizin onu aklınızda tuttuğunuzu bilmek yaşamını sürdürmesi açısından hayatidir, çünkü bakıma muhtaç bebeğiniz ancak bu şekilde hayatta kalabilir. Bu nedenle, bebeğiniz ancak sizin zihninizde olduğunu hissettiğinde kendini güvende hissedebilir.

Oyun oynamak ona dikkatinizin onun üstünde olduğunu hissettirecek ve onun akılda tutulma ihtiyacını giderecektir. Diğer ihtiyaçları ile birlikte bu ihtiyacı da düzenli olarak karşılanan bebek de ebeveynine güven duyacak ve aralarındaki bağ güvenli bir bağ olarak gelişecektir. Böylece oyun oynayarak daha iyi tanıdığınız bebeğinizle sadece aranızdaki ilişkiyi güçlendirmiş olmayacak, aynı zamanda bu ilişkinin güvenli bir bağlanma şeklinde gelişmesine de yardımcı olacaksınız.

Bağlanma neden önemli?
Bowlby’e göre bebek başkaları ile bağ kuracak şekilde biyolojik olarak önceden programlanmış olarak dünyaya gelir, çünkü bu yaşamını sürdürmesi için gereklidir. Ağlamak onun bakım ihtiyacını giderecek birisini yanına çağırmak için ilk sinyaldir, ancak bu ilk aylarda belli bir kişiye yönelik değildir. İlk yılın yarısında, ilk bakıcısı, çoğunlukla annesi için, zihinde bir temsil geliştirir, onu diğerlerinden ayırt eder ve ihtiyaç sinyallerini ona göndermeye yönelir, yani bağlanma başlar. Bebekte,, annesinin duyarlılığına, verdiği bakımın istikrarına ve zamanlamasına göre zamanla beklentiler oluşur. Bu beklentiler onun annesine bağlanma şeklini meydana getirecektir.

Eğer anne bakım verirken bebeğinin ihtiyaçlarını ayırt edemiyor, zamanında gidermiyor ya da ihtiyaçları karşılarken tahmin edilemez bir şekilde davranıyorsa, bebek annesinin istikrarsızlığını tolere etmek için sürekli onun yakınında olmak isteyebilir. Bu nedenle bu bebekler daha çok ağlayan, kucaktan inmek istemeyen, bağımlı ve kaygılı bebekler olabilirler. Bir bebek için dünya önce annesidir ve ihtiyacını bir gideren bir gidermeyen bir anneye bağımlılık ile bebekte “olumsuz benlik, olumlu dış dünya” algısı gelişir. Kendisini ancak başkalarıyla tamamlayan ve kendine güveni eksik bir birey haline gelir. Takıntılı, karşı taraftan sürekli ilgi beklediği, reddedilme durumu ile baş edemediği ilişkiler yaşar.

Annenin bebeğinin sinyallerine cevapsız kaldığı, ihtiyaçlarını fark edemediği, bebeğine duygusal olarak mesafeli olduğu bir başka durumda ise kayıtsız bağlanma gerçekleşebilir. Bebek de ihtiyaçlarına cevap vermeyen anneye karşı duygusal olarak mesafeli hisseder ve bu durumdan kendini “ olumlu benlik, olumsuz dış dünya” algısı şeklinde bir savunma stratejisi ile kurtarır. Bu bebekler ileride başkaları ile duygusal olarak mesafeli, ilişkileri sağlıklı bir şekilde başlatamayan ve sürdüremeyen, bağımsızlığına aşırı düşkün bireyler haline gelirler.

Bu iki bağlanma şeklinin ötesinde bebek “olumsuz ben” ve “olumsuz dış dünya” şeklinde bir algı ile bir bağlanma da yaşayabilir ki, bu durumda sosyal ilişkiye aç, kendine ve başkalarına güvensiz, bu nedenle de bu ilişkilerden kaçan bir birey haline gelir.

Annesinin ihtiyaçlarına duyarlılık göstermesi, onları fark etmesi ve zamanında karşılaması ise bebekte “olumlu ben, olumlu dış dünya” hissinin oluşmasını ve anneyle olan ilişkinin güvene dayalı bir ilişki olmasını sağlar. Bu kişiler ileride kendine güvenen, olgun, ilişkileri kurtarmakta ve sürdürmekte başarılı, problemlere daha sakin yaklaşabilen ve çözüm getirebilen ve hayat için pozitif bir bakış açısı geliştiren bireyler haline gelirler. Bu şekilde kendilik algısı, aile yaşantısı, iş yaşamı, romantik ve sosyal ilişkileri, hayat ile ilgili seçimleri olumlu olarak etkilenmektedir.

Bebeğin bağlanma ihtiyacındaki belkide en büyük etken kendini güvende hissetme arzusudur. İhtiyaçlarının karşılanması durumunda yaşamını sürdürebilecektir ve bu ancak verilen bakım istikrarlı bir şekilde devam ettirilirse mümkündür. Zaman geçtikçe Çevreyi keşfetme ihtiyacı, açlık ve kirlenme gibi yoksunlukları giderme ihtiyacı kadar yoğun olacaktır. Bu durumda ancak kendini güvenli bir platform üzerinde hissederse bakım merkezinden, yani annesinden uzaklaşarak ilgisini çevreye verebilecektir. Bu nedenle bağımsızlık için ilk adım bebeğin annesine güvenli bağlanmasıdır. Ve güvenli bağlanma için de bebek, annesinin zihinsel dikkatini üzerinde hissetmelidir. Anne bebeğine “aklımdasın “ mesajını verebilmelidir.


Farkındalıkla...
Ebeveynler Olarak, çocuklarımızın İLK Ve EN ÖNEMLİ yol göstericileriyiz.
Yaşam yollarında ve maceralarında onlara yardımcı oluyoruz.
Sevgili anne babalar;
Sizlere bu önemli yolculuğunuzda eşlik etmek benim için çok değerli bir paylaşım. Bebeklik döneminden başlayarak, karşılaşma olasılığınız olduğunu düşündüğüm ana konularda sizlere önerilerde bulunacağım. Yolumuz meşakkatli, bir o kadar da değerli. Çocuklarımız bizim geleceğimiz; avuçlarımızın içinde tuttuğumuz değerin farkında olmamız dileğiyle…
Psikolog Nazlı Avcıl ÖKKE


Kaynak: Canbolat, Sinem, Bebeğimle Oynuyorum, Hayykitap, 4. Baskı