Çocuğunuzun konuşmasını nasıl desteklersiniz?

Çocuğunuzun konuşmasını nasıl desteklersiniz?

Çocuğunuz ilk yılını doldurduğu günlerde çıkardığı sesler ve olaylara verdiği tepkiler bir yetişkinin tonlamasına benzemeye başlar. Tabii bu dönemde hala konuşmaları arasında gerçek kelimeleri ayırt etmekte zorlanabilirsiniz. Hatta onunla iletişim kurmakta sıkıntı yaşayabilirsiniz. Çünkü hala söyleyebildikleri anladıklarından çok daha az. Ama merak etmeyin, bu durum dil gelişim seyrinin doğal bir parçası. Önce anlama gelişir, anlamayı konuşma takip eder. Sizin tek yapmanız gereken, anlamasanız dahi onu dinlemeniz, göz teması kurmanız ve elinizden gelen en iyi cevapları vermeniz. Böylece hem sizinle iletişime geçmesi için onu yüreklendirmiş olursunuz hem de söylediklerinin önemsendiğini hisseder.

12-15 aylık olduğunda birkaç kelimeyi rahatlıkla söyleyebilir. Genellikle bu kelimeler “baba, dede, mama” gibi aynı heceli kelimeler, “anne, atta” gibi çok duyduğu kelimeler olur.
18 aylık olduğunda iki kelimeyi yan yana getirmeye başlayabilir. Örneğin, karnı acıktığında “anne mama” ya da parka gitmek istediğinde “anne atta” diyebilir. Yine de henüz bunu başaramıyorsa endişelenmenize gerek yoktur. Çünkü iki kelimeli cümleler kurabileceği asıl dönem 2 yaş civarıdır.

Dil Gelişimini Nasıl Destekleyebilirsiniz?
Eğer kendini ifade edebilen, duygularını anlatabilen bir çocuk olmasını istiyorsanız, onunla bol bol konuşmalısınız. Ne kadar çok iletişimde olursanız, dil gelişimini de o kadar hızlandırmış olursunuz. Ayrıca sizden duyduğu cümleler sayesinde kelime haznesini hızla geliştirmiş olursunuz. Ancak, sizin “başkalarıyla” konuşmanız ya da çocuğunuzu televizyon önüne oturtmanız kesinlikle dil gelişimine katkı sağlamaz. Konuşmanın çocuğunuzla yapılması ve onun ilgi alanlarına yönelik olması onun için çok önemli bir ayrıntıdır. Tabii konuşurken dizlerinizin üzerine çöküp boy hizasına gelmenin de onun için büyük önemi olduğunu unutmamalısınız. Ve çocuğunuzla konuşurken göz teması kurmalı, yüz yüze olmaya özen göstermelisiniz.

Şöyle düşünün; yeni bir ülkeye gittiniz ve oranın dilini bilmiyorsunuz. Elinizde kendinizi ifade edebileceğiniz 2-3 kelime var. Size nasıl davranılmasını isterdiniz? Elbette ki dikkate alınmak, anlaşılmak isterdiniz.

Erken çocukluk yıllarında dil gelişimi, yüz ifadesi, ses tonu ve işaret gibi pek çok sosyal ipucuna bağlı olarak gelişir. Çocuklar, kelimelerin anlamlarını söylediklerinizden çok nereye baktığınız, nasıl bir ses tonuyla söylediğiniz, neye işaret ettiğiniz gibi sosyal ipuçlarından yola çıkarak çözümlerler. Çocuğunuz için en iyi dil öğrenme yolu, konuşmanın tanıdık bir kişi tarafından ve onunla soru-cevap gibi karşılıklı olarak yapılması şeklindedir. Ve biliyoruz ki, televizyonda bu sosyal ipuçları ve karşılıklı etkileşim yoktur. Bu yüzden, izlediği her ne olursa olsun, dil gelişimine katkı sağlamaz. 2 yaşına kadar çocuğunuzu televizyonla lütfen tanıştırmayınız. 2-5 yaş arası günde maksimum 30 dakika ile sınırlandırınız.

Dil gelişiminin temeli, kelimelerin ve seslerin tekrarına dayalıdır. Bu yüzden tekrar tekrar aynı cümleleri kurmanız, düşündüğünüzün aksine, sıkılmasına sebep olmaz. Sevdiği ninnileri, şarkıları, parmak oyunlarını ve masalları tekrar tekrar söyleyip anlatmanız çocuğunuzu mutlu eder.
Eşyaları tanıması için etrafta gördüğü ve duyduğu şeyler hakkında konuşabilir ve bunları tanımlayabilirsiniz. Onun ve sizin yaptığınız şeyleri nasıl yaptığınızı belirtecek şekilde konuşabilirsiniz. Örneğin, “Ooo aferin, resim çiziyorsun”, “Aferin sana, pilavını yiyorsun” , “Su içiyorsun”, “Sepeti dolduruyorsun”, “Anne tabakları bulaşık makinesine yerleştiriyor” gibi durumu tanıtan cümleler kurabilirsiniz.
Yine altını değiştirmek veya banyo yaptırmek gibi günlük işleri yaparken de ne yaptığınızı anlatabilirsiniz. Böylelikle bu kelimeleri tekrar etmeye başlar ve zamanla bunları yerinde ve doğru bir şekilde kullanmayı öğrenir.
Bütün bu pratikler dil gelişimini desteklemenin yanında çocuğunuzu tanımanızı da sağlar. Onunla ne kadar çok iletişim halinde olursanız, o kadar ne istediğini anlamış olursunuz. Böylelikle aranızda özel bir dil oluşur. Bu yüzden söylediğini anlamaya çalışmanız çok önemlidir. Bu arada onun sesinin tonuna dikkat etmeniz, soru mu soruyor yoksa bir şey mi istiyor ya da kızdı mı, üzüldü mü bütün bu ayrıntıları ayırt etmenizi sağlar. Ne kadar çok anlaşılırsa, o kadar çok anlamaya çalışır. Böylelikle biraz daha büyüdüğünde kendisini ifade etmek için vurmak veya başkasının elindeki oyuncağı çekiştirmek yerine, kelimeleri kullanmayı öğrenir.

Sevgilerimle,
Ebeveynler Olarak, çocuklarımızın İLK Ve EN ÖNEMLİ yol göstericileriyiz.
Yaşam yollarında ve maceralarında onlara yardımcı oluyoruz.
Sevgili anne babalar;
Sizlere bu önemli yolculuğunuzda eşlik etmek benim için çok değerli bir paylaşım. Bebeklik döneminden başlayarak, karşılaşma olasılığınız olduğunu düşündüğüm ana konularda sizlere önerilerde bulunacağım. Yolumuz meşakkatli, bir o kadar da değerli. Çocuklarımız bizim geleceğimiz; avuçlarımızın içinde tuttuğumuz değerin farkında olmamız dileğiyle…
Psikolog Nazlı Avcıl ÖKKE