BİR ÇOCUK BÜYÜRKEN – 17. AY

BİR ÇOCUK BÜYÜRKEN – 17. AY

Bu ayın sonunda çocuğunuz:
İki kelime kullanabilir
Bardaktan içebilir
Çocuğunuz şunları da yapabilir:
2 küp ile kule yapabilir
Çocuğunuzun şunları da yapması olasıdır:
Merdiven çıkabilir
Elbisenin bir kısmını ( yelek, hırka ) üstünden çıkarabilir
Oyuncak bebeğini besleyebilir
Hatta çocuğunuz şunları bile yapabilir:
4 küp ile kule yapabilir
Resimdeki iki nesneyi parmağı ile işaret ederek tanıdığını gösterebilir
Kelimeleri birleştirebilir
Elleri ile topu atabilir
Yarı yarıya anlaşılır bir şekilde konuşabilir ve kendini ifade edebilir

MERAK ETTİKLERİNİZ
Fırlatma Alışkanlığı: Yeni edinilmiş bir beceri sınamak çocuğun en hoşlandığı şeydir, fakat bu durum sizin için aynı zamanda yorucu olur. Fırlatma egzersizini ortadan kaldırmak onu daha da cazip hale getirmekle kalmaz, büyümesi için gerekli bir aktiviteden de çocuğunuzu yoksun bırakır. Eğer fırsat yaratırsanız, güvenli ve gözetiminiz altındaki bir yerde, çocuğunuzun fırlatma, atma içgüdüsünü tatmin edebilirsiniz.
Kendi Oyun Grubu ile Beraberken Çocuğunuzun Size Yapışma Eğilimi: Bazı çocuklar daha sosyal, bazıları daha konuşkan bazıları da daha usludurlar. Kendi çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamanın önüne geçemeseniz de, böyle yaptığınızda ona büyük haksızlık etmiş olursunuz. Çocukların kendine has kişilikleri ve duyguları vardır ve hepsinin büyüme aşamaları birbirinden değişiktir. Çocuğunuzla ilgili beklentileriniz onun oyun arkadaşlarında gözlemlediklerinize göre değil, onun kendi kişiliğine ve gelişim aşamasında bulunduğu evreye göre olmalıdır.
Oyun Grubunda Kapılan Hoş Olmayan Alışkanlıklar: Çocuklar sosyal hayata atıldıklarında diğer çocuklardan çok şey öğrenirler, ne yazık ki bunların hepsi iyi şeyler değillerdir. Genellikle her birini bir hafta kadar denerler, sonra bırakıp dikkatlerini çeken bir başkasını alırlar. Bazen bir alışkanlık bundan daha uzun sürebilir.
Bağırmalar ve Çığlık Atmalar: Sağır olup bu sinir bozucu alışkanlığın doğal seyrinde devam etmesine izin verebilirsiniz; diğer pek çok çocuk alışkanlığı gibi bu da en sonunda bitecektir. Veya şu ipuçlarından yararlanın; ona katılmayın, ev içindeki ses seviyesini düşük tutun. Çığlık atmaya başladığında canlı bir müzik açın ve onu bağırmak yerine şarkı söylemesi için yüreklendirin. Çığlık atmaya başladığı zaman onun gözlerinin içine bakarak fısıldayın.
Güven Verici Nesne Kullanımının Uzaması: Pek çok çocuk, ilk yıl içinde kendini güvenli veya rahat hissettiği bir nesne ile arasında bir bağ kurar fakat bu bağlılığı ikinci yılında bağımlılığa dönüşebilir. Bunun nedenleri anlaşılabilir; öncelikle bir çocuk dünyayı keşfederken anne veya babayı her zaman yanında götüremez, yalnız başına yapabilmesi için kendini tan olarak hazır hissetmez. Geçici bir nesne ( yırtılmış bir battaniye, iyice eskimiş bir ayıcık veya bir parmak ) mükemmel bir güven kaynağıdır. Bir diğer neden de korkuların ( yabancılar, karanlık, köpekler, ani sesler vb ) ikinci yılda artmaya başlamasıdır; geçici bir obje çocuğun bunlarla yüz yüze gelmesine yardımcı olur. Bu nedenle çocuğunuzun bir güven nesnesinin desteğine sahip olma hakkını elinden almayın. Hiçbir zaman onunla alay etmeyin, vazgeçmesi veya evde bırakması için baskı uygulamayın. Sık sık onu kucaklayın, güven verici sözler söyleyin. Çoğunlukla çocuğunuz iki ile beş yaşları arasında bir yerde çok bağlı olduğu battaniyesini bırakmaya hazır olacaktır.
Parmak Emmek: Bu yaşlarda parmak emmek normaldir ve ılımlı olunursa çocuğa bir zararı olmaz, dolayısıyla bunun için bir şeyler yapmaya gerek yoktur. Aksi taktirde ebeveyn baskısı bu alışkanlığı daha arttırabilir veya daha bağımlı hale getirebilir. Parmak emme davranışı, ailenin müdahalesi olmaksızın üç yaş civarında azalmaya başlar. Eğer parmak emme davranışı, çocuğunuzun konuşmasını, yemek yemesini, oyun oynama ve öğrenme için ellerini kullanmasını engelleyecek kadar şiddetliyse bir uzmana başvurun.
Devam Eden Emzik Kullanımı: Emzik çocuğunuzun ağız ve dişlerini etkilemeye başladı mı? Eğer cevabını evet ise, yakın zamanda emzik kullanımına son vermelisiniz. Emziği çocuğunuzu sakinleştirmek veya yanınızdan uzak tutmak için mi kullanıyorsunuz? Emzik çocuğunuzun konuşmasının gelişimine engel oluyor mu? Eğer emziğin çocuğunuz üzerinde olumsuz etkileri olduğunu hissediyorsanız ve bu alışkanlığına son vermek istiyorsanız şu adımları izleyebilirsiniz; sınırlamalar getirin, yani çocuğun ne zaman ve nasıl emzik kullanacağı ve emzik kullanmazken ne yapacağı gibi. Eğer çocuğunuz rahatlık için emziğe bağlı ise, ona farklı rahatlama kaynakları oluşturun; sarılın, hikayeler anlatın, hafif bir müzik açın, resim yapın gibi. Ağzını meşgul edin; ona sorular sorun, şiirler şarkılar söylemeye teşvik edin, güldürün, ayna karşısında komik yüz şekilleri yapın. Onu aç ve uykusuz bırakmayın. Bunlar emzik kullanımının azaltılmasına yardımcı olacaktır.
BİLMENİZ GEREKEN ÖNEMLİ ŞEYLER
Çocuğunuzun Disiplinini Sağlamak

ÇOCUĞUNUZUN BİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ ŞEYLER
Kibarlığın Alfabesi- Uygun Davranış Şekilleriyle Tanıştırmak
İyi davranışın altında yatan ana prensip diğerlerini önemsemekten geçer; yani “lütfen” ve “teşekkür ederim” demek sadece iyi yetiştiğiniz anlamına değil, diğerlerine önem verdiğiniz anlamına gelmelidir. Dolayısıyla gerçek anlamda iyi yetişmiş bir çocuk yetiştirmek için, “nasıl” yapılacağının yanında “neden” yapılacağını da öğretmelisiniz. Amaç, kalpten gelen davranışları öğretmek ( otobüsteki yaşlı adama yerinizi verirsiniz çünkü oturmaya onun sizden daha fazla ihtiyacı vardır ) kitaplara yazanlara ( yerinizi verirsiniz çünkü öyle yapmanız gerekir ) tercih edilmelidir.
Uygun bir örnek oluşturun. Çocuğunuza davranış şekillerini öğretmenin en etkili yolu onları sizin uygulamanızdır. Çocuğunuzla ilgilenirken kibarlık kurallarını uygulamayı unutmayın. Küçük çocuklar dedeye “güle güle”, ziyaretçilere “geldiğiniz için teşekkür ederiz” diyecek kadar çok şey bilmezler. Bu nedenle sözleri onun adına sizin söylemeniz gerekir. Evde ve evin dışındaki sosyal ortamlarda bu “sihirli sözcükleri” tekrar tekrar söylediğinizi duymak, çocuğunuza “teşekkür etsene, söylesene” demenizden çok daha fazlasını öğretecektir. Sürekli çocuğunuza dönerek “Şimdi ne demen gerekiyor?” diye sormanız, çocuğunuz için sıkıntı verici olabilir ve söylemesi istenen şeyleri söylemekte daha çok güçlük çekebilir. Ara sıra bunları hatırlatabilirsiniz, fakat bunu yaparken yanınızda başka kimsenin olmamasına dikkat edin.


Farkındalıkla...
Ebeveynler Olarak, çocuklarımızın İLK Ve EN ÖNEMLİ yol göstericileriyiz.
Yaşam yollarında ve maceralarında onlara yardımcı oluyoruz.
Sevgili anne babalar;
Sizlere bu önemli yolculuğunuzda eşlik etmek benim için çok değerli bir paylaşım. Bebeklik döneminden başlayarak, karşılaşma olasılığınız olduğunu düşündüğüm ana konularda sizlere önerilerde bulunacağım. Yolumuz meşakkatli, bir o kadar da değerli. Çocuklarımız bizim geleceğimiz; avuçlarımızın içinde tuttuğumuz değerin farkında olmamız dileğiyle…
Psikolog Nazlı Avcıl ÖKKE

Kaynak: Eisenberg, A., Murkoff H., Hathaway S., Çocuğunuz Büyürken Sizi Neler Bekler, Epsilon Yayınevi, 2012.