AİLELER HERKESİN İHTİYACI KARŞILANDIĞINDA EN İYİ ŞEKİLDE ÇALIŞIR

AİLELER HERKESİN İHTİYACI KARŞILANDIĞINDA EN İYİ ŞEKİLDE ÇALIŞIR

Uçak yolculuğuna başlarken hostesler oksijen maskesinin nasıl kullanılacağını gösterir. “Yanınızda size eşlik eden bir çocuk varsa, önce kendi oksijen maskenizi takın ve sonra çocuğa yardım edin.” derler.
Ne kadar iyi bir ebeveyn olduğumuz, kendi ihtiyaçlarımızı ne kadar iyi karşıladığımıza bağlıdır. Çünkü bu, çoçuklarımızın ihtiyaçlarını ne kadar iyi karşılayabileceğimizi belirler.

Şu senaryo bir bakalım:
Yakın bir arkadaşınız sizi bir günlüğüne ebeveynlikten muaf tutacak bir armağan veriyor. Sabah 9’da evinize gelerek, “Sana bugün izin veriyorum. Bütün görevlerini ben yerine getireceğim. Çocuklar iyi bakılacak. Sana harcaman için para, şimdi git ve doyasıya eğlen ve akşamüstü 5’e kadar da eve gelme.” diyor.
Zamanınız, çocuk bakıcınız, paranız var ve en önemlisi, çocuğunuz da arkadaşınızı çok sevdiği için heyecanlı olduğundan, onları bırakıp gitmekten suçluluk da duymuyorsunuz. Bütün günü sevdiğiniz şeylerle geçiriyorsunuz. Eve döndüğünüzde çocuklarınızla birlikte olunca ne hissedersiniz?
“Kabım dolu ve taşmak üzere. Seni gördüğüme çok sevindim. Sana vermek istediğim şeyler var.”

Çocuklar onlarla birlikte olduğunuz süre içinde neler hissettiğinizi bilirler. Onlarla birlikte olmayı istediğimizde, kendilerini sevilmeye ve ilgiye değer bulurlar. Onlara sevgi ve saygı ile yaklaştığımız için kendilerinin sevilebilir olduklarına inanırlar.

Ebeveynlerin karşılanmamış ihtiyaçları bir stres döngüsü yaratır.
Hiç merak ettiniz mi, neden benim çocuklarım ben stresli iken bu kadar muhtaç ve kontrol edilemez hale geliyor, diye? Stres içinde olduğumuzda en iyi halimizde değiliz ve tabii ki çocuklar da stresli olduklarında en iyi hallerinde değiller.

Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için zaman ayırmamak bir kısır döngü başlatır. İhtiyaçlarımız karşılanmadığında stresli oluruz. Daha fazla stres çocuklarımızla daha az bağlantı demektir. Ne kadar az bağlantı olursa, çocuklar bağlantı ihtiyaçları karşılansın diye daha taşkın davranışlarda bulunmaya başlarlar. Onlar ihtiyaçları adına taşkın davranışlarda bulundukça biz daha da strese gireriz.
Stres bulaşıcıdır. Çocuklarımızdan stresi alırız aynı zamanda onlara veririz de. Çocukların kendini mutlu ve rahat hissetmeyen yetişkinlerin yanında mutlu ve rahat hissetmesi mümkün değildir.

İhtiyaçlarımız karşılandığında daha iyi ebeveynlik yaparız.

Acele içindeyken, koştururken, dolmuşken ve stresli iken üstün düzeyde ebeveynlik yapamayız. Anne babalara en iyi ebeveynlik yaptıkları zamanları sorduğumuzda onların hatırladığı tatiller, hafta sonları ya da rahatlatıcı bir işten sonra eve dönüşleri oluyor. Meditasyon, yoga yapabilsek, spor salonuna gidebilsek, masaj yaptırabilsek ya da her gün bizi rahatlatacak bir şeyler yapabilseydik ne güzel ebeveynler olurduk değil mi? Ebeveynlerin kendilerine zaman ayırması çocuklarıyla bağlantı kurabilecek enerji ve ilgilerini olumlu yönde etkiliyor.
Rahatladığımızda, doğal olarak daha sabırlı, anlayışlı ve sevgi dolu oluyoruz.
Stres çocukların davranışları nasıl etkiliyorsa, bizim rahatlamamız da onların davranışlarını etkiler.
Günde en az 10 dakika yalnız oturup, gevşeyerek kendimizle bağlantı kurmaya ihtiyacımız var.

Kendinize her gün kendinizle bağlantı kuracak 10 dakika ayırmayı taahhüt ederseniz onu yapacak zaman bulacağınıza inanıyorum.

Farkındalıkla…

Ebeveynler Olarak, çocuklarımızın İLK Ve EN ÖNEMLİ yol göstericileriyiz.
Yaşam yollarında ve maceralarında onlara yardımcı oluyoruz.
Sevgili anne babalar;
Sizlere bu önemli yolculuğunuzda eşlik etmek benim için çok değerli bir paylaşım. Bebeklik döneminden başlayarak, karşılaşma olasılığınız olduğunu düşündüğüm ana konularda sizlere önerilerde bulunacağım. Yolumuz meşakkatli, bir o kadar da değerli. Çocuklarımız bizim geleceğimiz; avuçlarımızın içinde tuttuğumuz değerin farkında olmamız dileğiyle…
Psikolog Nazlı Avcıl ÖKKE

 


Kaynak: Leo, Pam, Çocuklarla El Ele Ebeveynlik, Gün Yayıncılık, Eylül 2015, İstanbul